16 Nisan 2007 Pazartesi

KOPRULER ve RUZGAR

Boğaziçi Köprüsü'nün kopan halatı biraz geç de olsa köprülerin güvenliği tartışmalarını gündeme getirdi. 30 yıldır karayolu taşımacaılığı dışında bir alternatif üretemeyen yerel yönetim ve merkezi hükümet panikte. Peki Dünyada bu durumlarda nasıl önlemler alınıyor? Prof.Dr.Mikdat Kadıoğlu yazdı...
31.01.2004- İTÜ Afet Yönetim Merkezi'nden Prof. Dr.Mikdat Kadıoğlu Boğaziçi Köprüsü'nün güvenliği hakkındaki tartışmalar arasında, Dünya'daki benzer durumlardan örnekler sunuyor:
"Asma köprüler gibi yüksek yerlerde ve boğaz gibi bir topoğrafyada kanalize olmuş rüzgarlar yer seviyesinden çok daha kuvvetli esebilmekte ve araçlar üzerinde olumsuz bir şekilde etkili olabilmektedir. Bunun için gelişmiş ülkelerdeki asma köprülerde trafik akyşı rüzgar şiddetine göre düzenlenir. Örneğin, Boğaziçi Köprüsünün kardeşi sayılan İngiltere'deki Severn Köprüsünün işletilmesinde şu kriterlere dikkat edilmektedir:
Rüzgar hızı ve Alınan Önlemler:
15 m/s (54 km/saat):
Rüzgaryn estiği yöne göre, köprüde hız kısıtlamasına gidilir
17.5 m/s (64 km/saat): Trafik akışı her yönde tek şerit olarak düzenlenir
20 m/s (72 km/saat): Köprü yüksek araç trafiğine kapatılır
25 m/s (90 km/saat): Köprüdeki rüzgar hızı 27.5 m/s'yi aşma ihtimali varsa köprü trafiğe kapatılır.
35 m/s (126 km/saat): Rüzgarın veya rüzgar hamlesinin bu değeri gözlendiği an köprü anında ve tümüyle trafiğe kapatılır.

Rüzgar nedeniyle rezonansa giren Tacoma Köprüsü'nün sonu
Değişen ve gelişen ülkemizin mevzuatında Meteoroloji Mühendisliğine de gerektiği şekilde yer verilmesi durumunda, Karayollary vb kurumlarimiz yağışın yeri, zamanı ve miktarını vermek yerine sadece genel ve muğlak ifadeler içeren (artık her meteoroloji meraklısının internetteki yabancı kaynaklardan temin edebildiği) hava durumu raporlarıyla yetinmeyip, meteoroloji bilgi ve teknolojisinden gercek anlamda yararlanabilir... Meteorolojik problemlerimizin çözümünde meteoroloji uzmanlığı ve teknolojisinin de gerçek anlamda kullanıldığınu görebilmek dileği ile..."

Kaynak:yapiworld.com

8 Nisan 2007 Pazar

MUHENDISLIK FIKRALARI

Yönetici ve Mühendis
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün Newyork üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur.
İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
- Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar.
- Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin. der adam.
Yönetici sinirlenir:
- Sen mühendissin değil mi? diye sorar.
- Evet. der adam. Nereden bildin?
- Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramyor.
- Sen de yöneticisin değilmi?
- Evet sen nereden bildin?
- Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmusun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu.

"İnsan kaynakları" sayfalarında verilen ilanlarda yer alan slogan cümlelerin arkasında hangi gerçekler var? İlan veren şirketin dilinin altındaki nedir?
"Alanında lider olan kuruluşumuz için"
Zaten bu alanda dikiş tutturan firma çok az. Biz o firmalar arasında lideriz.
"Liderlik becerilerine sahip..."
Bir yönetici sorumluluğuyla davranacak, ancak ondan hem daha az kazanacak, hem de daha az saygı görecekseniz. işnize gelirse...
"Prim ve kar paylaşım esasına göre rekabetçi şartlarda çalışacak..."
Karı biz üst yönetim olarak bir kere kendi aramızda pay edelim hele. Bu rekabetci ortamda geriye bir şey kalırsa siz de paylaşırsınız.
"Eğlenceli bir ortamda çalışmak isteyen..."
Çalışanlarımız arada sırada çocuklarını da işe getiriyor. Her yılbaşı ortalığı krepon kağıtlar ve balonlarla süsleyen 3-5 salak da bizde çalışıyor. Bizim kadar eğlenceli şirket az bulunur.
"Kendisini ve etrafındakileri motive edebilecek..."
Yönetim olarak bizim sizlerin sorularını cevaplayacak ne zamanımız ne de motivasyonumuz var. Bu işi siz kendiniz yapacaksınız..."
"Prezantabl..."
Bayan adaylar için güzel bacak zorunluluktur. Tabii o bacakları prezante edecek bilgi ve görgü de gereklidir.
"Hızlı ve esnek çalışma temposuna uyum sağlayabilecek..."
Haftada 60 saat çalışıp 40 saatlik ücret alacak esnekliğe sahip birilerini arıyoruz.
"Müşteri memnuniyetini herşeyin önünde tutan..."
Kendi mutsuz da olsa müşteriye güleryüz gösterecek, müşteriyi memnun etmek için ona nesi varsa sonuna kadar verebilecek saftiriklere ihtiyacımız var.
"Ücret tatminkardır..."
Bu pozisyon için aklımızdan geçen ücreti kabul etmeniz bizi ziyadesiyle tatmin edecektir.
"Çözüm üretici, sorunların üstüne gitmesini bilen..."
Tepeden tırnağa kaosa batmış bir şirkete adım atmak üzeresiniz.
"Geniş beceri ve yetenekleri olan..."
Geçen ay işten ayrılan üç kişinin de işini yapacak, hepsinin yerini dolduracak

Duvarcı Ustasının Mektubu

Sayın şantiye sefim;

İs kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli gormeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur. Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. Inşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tugla artmıştı. Yaklasik 250 kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlalari aşağıya indirmek gerekiyordu. Aşagı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, altıncı kata çıktım. Ipi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya indim ve ipi cekerek varili altıncı kata çıkardım. Ipin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım. Bütün tuglaları varile doldurdum. Aşagı indim, bağladığım ipin ucunu cözdüm. Ipi cözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya duşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın bu sırada kırıldıgını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı. Parmaklarım da bu sırada kırıldı. Bu esnada yere carpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille carpıştık. Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı. Can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Başımı yukarı kaldırdığımda bos varilin süratle üzerime geldiğini gördüm. Kafatasımın da boyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım. Cenab-i Hak'tan tüm kullarını böyle görünmez kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden operim."
Duvarcı ustanız

Marangozun Hikayesi

Yaşlı bir marangozun emeklilik cağı gelmişti. İşveren muteahhidine, calıştığı konut yapım işimden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha ozgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldiğı ücretini elbette özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki.
Muteahhit iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti.
Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandi.
Kendini adamış olduğu mesleğine boyle son vermek ne talihsizlikti!..
İsini bitirdiginde, isveren, evi gozden gecirmek icin geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı.
"Bu ev senin" dedi, "sana benden hediye".
Marangoz şoka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu boyle yapar mıydı!
Bizim icin de bu boyledir. Gun be gun kendi hayatımızı kurarız. Çogu zamanda, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yapariz.
Ne var ki, geriye donemeyiz.
Marangoz sizsiniz. Her gun bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap tasarımıdır" demiştir biri.
Bugun yaptığınız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Oyle ise onu akıllıca kurun.

Bitmemiş Senfoninin Analizini Verimlilik Uzmanı Yaparsa

Bir sanayi şirketinin Genel Müdürü ve aynı zamanda bir Kultur Vakfinca kurulan Senfoni Orkestrasi'nin Yönetim Kurulu Başkanı, o ayın konseri olan SCHUBERT'in "Bitmemiş Senfonisi'ne gidemediğinden yerine şirketin verimlilik uzmanını gönderir. Ertesi hafta, verimlilik uzmanından bir
teşekkür ve değerlendirme raporu alir

"Sayın Genel Müdürüm"
* 4 Obuacı, konserin önemli bir zaman diliminde boş oturmuşlardır. Bunların sayısı azaltılmalıdır ve dığerlerinin konsere daha çok katkısı sağlanmalıdır.
* 12 kemancı aynı anda aynı hareketleri yapmakta, aynı notaları seslendirmektedir. Burada da personel tasarrufu şiddetle tavsiye ediyorum.
* Ozellikle 16'lık notaların çalınması oldukça gereksizdir. Çünkü izleyeciler 8'lik notalarla 16'lık notalar arasındaki farkı anında hissedememektedirler. Dolayısıyla 8'lik notalarla eser icra edilmeli, yüksek
ücretli keman ustaları yerine stajyerler kullanılarak masraflar düşürülmelidir.
* Yaylı sazlarla işlenen pasajların, nefesli sazlarla tekrarının yol açtığı gereksiz duplikasyonlar önlenebilir. Boylece 2 saatlik konser de 20 dakikaya inmiş olur.
* Eger SCHUBERT bütün bunları bilmiş olsaydi, Bitmemiş Senfoni, bitmiş olurdu.

Saygilarimla....."

Bir yazılım mühendisi, bir donanm mühendisi, bir proje yöneticisi bir araya gelince

Bir yazılım mühendisi, bir donanım mühendisi, bir proje yöneticisi arabayla bir toplantıya gidiyorlarmış, dik bir yokuştan aşağıya inerken birden frenler patlamış, hepsi kesin bir kazanın korkusuyla bağırışırlarken şans eseri araba yokuşun sonundaki bariyerlere çarpıp durmuş. Hepsi
derin bir ohh çekerek arabadan inmişler. Ama yolun ortasında frenleri patlak bir arabayla kalakalmışlar, gelen giden de yokmuş proje yöneticisi "hemen bir toplantı yapalım" demiş, kendimize bir hedef belirleyelim, proje aşamalarını gözden geçirelim, değişen şartlara göre dinamik olarak değişen bir çalışma ve takım ruhu içerisinde işe başlarsak bu sorunu halledebiliriz" demiş.
> Donanmcı "yok, bu çok uzun sürer benim yanımda İsviçre çakısı var, ben şimdi frenlerdeki sorunu
bulur hallederim" demiş. Yazlmcı "bi dakka bi dakka" demiş, "neden arabayı yokuşun tepesine geri itip, sorunun tekrar oluşup oluşmayacağına bakmıyoruz"

Mermer Ustasının Hikayesi (Çok Eski Bir İbrani Hikayesi)
Bir zamanlar dağda, kızgın guneşin altında,mermer taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu varmiş.
"Bu hayattan bıktım artık...Yontmak!...Bu yakıcı güneş!...AH!.. Onun yerinde olmayı ne kadar cok isterdim, orada yukseklerde herşeye hakim olacaktım, ışınlarımla etrafı aydınlatacaktım." diye söylenir dururmuş yontucu... Bir mucize eseri olarak dileği kabul olunur ve yontucu o an gunes olur. Dileği kabul edildiği icin cok mutludur. Fakat tam ışınlarını etrafa yaymaya hazırlandığı sırada ışınlarının bulutlar tarafından engellendiğini fark eder.
"Basit bulutlar benim ışınlarımı kesecek kadar kuvvetli olduklarına göre benim güneş olmam neye yarar!" Diye isyan eder. "Mademki bulutlar guneşten daha kudretli bulut olmayı tercih ederim.'' O zaman hemen bulut olur. Dünyanın üzerinde uçuşmaya baslar, oradan oraya koşuşur, yağmur yağdırır fakat birden bire rüzgar çıkar ve bulutları dağıtır.
"Ah, rüzgar geldi ve beni dağıttı, demek ki en kuvvetlisi o oyleyse ben rüzgar olmak istiyorum." diye karar verir. Ve dünyanın üzerinde eser durur, firtınalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birden bire önünde kocaman bir duvarın ona mani oldugunu gorur. Çok yüksek ve çok sağlam bir duvar. Bu bir dağdır.
"Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim ruzgar olmam neye yarar." Der. O zaman dağ olur. Ve o anda bir şeyin ona durmadan vurdugunu hisseder farkına varır ki, kendinden daha guçlu olan
şey, onu içinden oyan sey... Kucuk bir mermer yontucusudur

Mantık Bilim Para

Bu denkleme dikkat !!

Asağıdaki bilimsel açıklama ilginizi çekebilir...
Mantık!...Bilim ve para!..
Neden ilkokulu zor bitirmiş bazı iş adamları, ünlü profesorlerden fazla para kazanırlar?

İşte cevabı burada
Birinci hüküm:Bilgi güçtür
İkinci hüküm:Zaman paradır
Şimdi bu iki hükme itirazınız var mı? YOK O zaman devam
Fizik bilminde kanıtlanmıştır ki:
Güç = İş/Zaman
Şimdi Bilgi = Güçtür birinci denklemine göre
Zaman = Para ikinci denkleme göre
Bunlari denklemde yerine koyalım
Bilgi = İş/Para olur
Buradan parayı cekersek...
Para = İş/Bilgi
Bu formulde bilgi sıfıra yaklaşırsa para sonsuza doğru uzanır.
Sonuc: Ne kadar az bilirsen o kadar Çok kazanırsın ya da Sabit bir para,bir maaş alabilmek için,bilgin ne kadar fazlaysa,o kadar fazla iş yapman gerekir.
Kaynak: yapirehberi.net

IHALE HIKAYESI

Kaynak:yapirehberi.net

SAGLAM BİNA SECMENIN PUF NOKTALARI

Isı yalıtımı dışında konutun sağlıklı ve sağlam olması için zorunlu başka şartlar da bulunuyor. Bir evde hem gizli hem de gözle görünür hatalar olabilir. Gizli hatalar duvarların, tavan ve zeminin ardında kalacağı için profesyonel bir göz gerektirir. Ancak çıplak gözle görülebilecek hataları tespit etmek için sorulması gereken sorular ve takip edilecek ipuçları şöyle sıralanabilir:
Yapı: Gözle görünür çatlaklar var mı? Binanın orijinal halinden ayırt edilebilen değişiklikler yapılmış mı?
Çatı: Yeni mi, eski mi yoksa yaşını tahmin etmek zor mu? Genel durumu nasıl? Çatının sızıntı yapması bakteri ve küf oluşumuna sebep olur. Çatıda ısı ve su yalıtımı yapılmış mı? Yağmur suyu tahliye boruları sağlıklı mı?
Sızıntı işaretleri: Tüm tavanların ve pencere kenarlarının gözden geçirilmesi gerekir. Tavanda ve duvarlarda su izleri, rutubet kokusu ipucu verir. Aynı binada yaşan kişilerin duvarlarında terleme veya küflenme var mı? Binanın dışa bakan duvarlarında ısı yalıtımı var mı?
Bodrum: Nem var mı? Yeterli yalıtım yapılmış mı? Binanın bodrumunda perde duvar, kiriş ya da kolonlarda nemden kaynaklanan siyah lekeler ya da pamukçuklar su yalıtım problemini gösterir. Su yalıtımı iyi yapılmış binaların bakım masrafları da az olur. Betonun ve demirlerin taşıma özelliğini korumasına yardımcı olduğundan depreme karşı önlem sağlar.
Enerji Tüketimi: Isı yalıtımı, binalarda kışın ısınmak yazın ise serinlemek için tüketeceğiniz enerjiden tasarruf edilmesini sağlar. Yeni bir konut söz konusuyken yalıtım yapılıp yapılmadığı satıcıya danışılabilir. Bina eskiyse en iyi gösterge binaya ya da daireye ait bir yakıt faturasıdır. Faturanın yüksekliği yalıtım yapılmadığını gösterir.
Elektrik tesisatı: Görünürde çalışmayan ya da sorunlu elektrik aksamı bulunuyor mu?
Su tesisatı: Olağan dışı sesler duyuluyor mu? Görünürde damlayan musluk ya da sızdıran bir boru var mı?
Dış cephe: Evin kısa süre içinde tamirat ya da boyaya ihtiyacı olacak gibi görünüyor mu?
Pencereler: Pencerelerde kullanılan cam tek cam mı çift cam mı? Pencerelerde tek cam yerine çift cam kullanılması ısı kayıplarını yarı yarıya azaltır. Çift cam ünitesinde yalıtımı sağlayan, iki cam plaka arasındaki hava boşluğudur. Geniş ara boşluklu (12 veya 16 mm) çift cam ünitelerinin kullanımı ve iki cam arasındaki boşluğa hava yerine argon gazının doldurulması, çift cam ünitesinin ısı yalıtım özelliğini iyileştirir. Camlarda ısı veya güneş kontrol kaplamaları bulunuyor mu? Çıtalarda yetkili üreticinin markası var mı? Pencerelerde hava ve su sızıntısı var mı? Conta ve menteşeler sağlam mı?
Isıtma ve Soğutma Tesisatı: Radyatörlerin üzeri kapalı mı? Bina dışından veya ısıtılmayan tesisat boşluklarından geçen ısıtma tesisatı boruları yalıtımlı mı? Tesisat yalıtımı enerji kayıp veya kazançları dışında, hattı oluşturan boruların yoğuşma (terleme) sebebiyle korozyona uğramasını ve ileride daha büyük bir soruna yol açmasını önler.
Yangın Güvenliği: Binada kullanılan malzemeler yanıcı mı? Yangın merdiveni var mı? Yangın merdiveni yanında pencere var mı? Bina genelinde ‘Yangından Korunma Yönetmeliği’ne uyulmuş mu?
Gürültü Seviyesi: Pencereler kapalıyken çevre gürültüsü içeri giriyor mu? Alt, üst ve yan dairelerden konuşma ve ayak sesleri duyuluyor mu? Makine dairesinden gürültü geliyor mu? Binanın ses yalıtımı var mı?
Çevre/arazi: Kanalizasyonun durumu nasıl, binadan yeterince uzak mı?
Deprem tehlikesi: Ev almaya karar vermeden önce yapının projesinin olup olmadığını, zemin etüdünün yapılıp yapılmadığını, deprem yönetmeliğinin dikkate alınıp alınmadığını araştırmak gerekir. Projeleri kimin hazırladığı ve projelerin denetlenip denetlenmediği, binanın kullanım izni ve ruhsatının bulunup bulunmadığı, yapıda nasıl bir beton kullanıldığını, malzemenin standartlara uygun olup olmadığını, yapının projeye uygun inşa edilip edilmediğini ve temellerde su yalıtımı yapılıp yapılmadığını mutlaka kontrol ettirmek gerekir.
Kaynak: yapirehberi.net

EVINIZIN SATIS DEGERINI ARTIRMANIN YOLLARI

Evinizin Satış Değerini Arttırmanın Yolları
Ev alımı hayatınız boyunca yapacağınız en önemli alımlardan birisi belki de en önemlisi olacak. Alım kararınızı etkileyen pek çok faktor var ama her ne amaçla alım yapıyorsanız yapın, evin ikinci el değerini koruması sizin için fevkalade önemli. Tahmin edebileceğiniz gibi emlak sektöründe bir evin değerini koruması iki ana faktöre bağlıdır: evin konumu ve durumu. Konuma bağlı fiyat artışları her ne kadar sizin elinizde olmasa da evin durumunu geliştirmek elbetteki kontrolünüzde. Ülkemizde ve dünyada yapılan çeşitli araştirmalara göre evin satışından önce çeşitli yenileme ve onarımlar yapanlar kazançlı çıkıyor. Yapılan harcamaların hepsi değer artışı olarak geri dönmese de harcamaların yüzde 80-90ına yakını evinizin fiyatına pozitif katkı sağlayarak geri dönüyor.
Evinizin değerini arrtırmanın en kolay yolu alıcı gibi düşünmek ve kendinizi alıcının yerine koyabilmek. Buda ilk önce genel görünümü düzeltmekle başlıyor. Evinizi satışa hazır duruma getirmek için renove etmeye alıcının gözüne hitap eden ve görünülür faktörlere öncelik vererek başlayın. Diyelim ki ya duvardaki çatlakları yaptırmak ya da tesisatla ilgili bir yenilikden sadece birini yapabilecek bütçeniz var. Emin olun görünüme yönelik olan yenilik sizin için daha kazançlı olacaktır.
Paranızı onarıma harcamaya başlamadan önce aşağıdaki tavsiyleri göz önünde bulundurun:
- Kozmetik yenilemeler:
Görsel etki yaratacak kozmetik yenilemere önem verin (badana, halı, pencere çerçevelerinin yenilenmesi gibi). Önce evin dışını sonra içini düzeltin. Bu daha cok villa tarzı evlere yönelik bir tavsiye gibi gözükse de, apartman dairenizin girişini düzeltmek için yapılabilecek çok şey var. Kapının boyasını yenileme, kiliti ve kapı kulpunu gösterişli bir modelle değiştirmek, güzel bir paspas yerleştirmek ve çeşitli süsler asmak gibi.
- Yaşama Yönelik Yenilemeler: Mutfak ve banyo evinizin değerine direk olarak etki eden ve alıcıların çok dikkatle inceledikleri iki alan. Temiz, bakımlı ve onarımlı olmalarına dikkat edin. Kötü kokuyu yok etmek, eskimiş görünüm yaratan boruları, kaloriferleri boyamak gibi işleri ihmal etmeyin. Evi gösterirken etrafın toplu ve temiz olmasına dikkat edin.
- Onarımlar: Onarıma yönelik yenilikler gerekli ancak bunların evin değerini arttirmasını beklemeyin. Alıcılar evin tesisatinin ve diğer araç gereçlerin zaten sorunsuz çalışıyor olmasını bekler. Onarım işlerini evin fiyatını arttırmaktan çok düşmesine karşi korumak için gerekli yatırımlar olarak görün.
- Fiyatları Takip Edin: Bölgenizdeki ev fiyatlarını iyi takip edin. Satılan evlerin durumu ve evlerin sizin evinize olan benzerlikleri en iyi indikator olacaktır. Etrafınızdaki satılık evleri zaman zaman gezin ve evlerin iç ve dışının durumunu fiyatlar hakkında fikir edinmek için sizinki ile karşılaştırın.
- Bahçe: Eğer villada oturuyorsunuz bahçenize çeki düzen verin. Gerekiyorsa bir bahçivana elden geçirtin. Çeşitli dekoratif bitkileri ve çiçekleri girişe yakın yerlere yerleştirmek, kapı önüne renkli çiçekler ile dolu saksılar koymak sıcak bir ortam havası vererek etkileyici olacaktır.
- Dış Çephe: Evin dışını iyice tetkik edin. Villada yaşıyorsanız binanın dış boyasını, apartman ise evininizin giriş kısmını iyi inceleyin.
- Ev Hayvanları: Eğer evde hayvan besliyorsanız hayvan beslemeyen bir komşunuzu eve çağırın ve koku olup olmadığını test edın. Eğer varsa hayvan kokusuna karşı çeşitli spreyleri petshop mağazalarından temin edebilirsiniz.
- Aşırı Yatırımdan Kaçının: Özellikle 3-4 sene içerisinde taşınma ihtimaliniz var ise bütün bu yenilemeleri bir daha gözden geçirin. Kısa vadelerde yaptığınız yatırımların ev fiyatına pek bir etkisi olmayabilir. Özellikle eviniz göreceli olarak yeni ve fazla yıpranmamış ise.
Kaynak: yapirehberi.net

4 Nisan 2007 Çarşamba

KABUK TIPI EGRISEL FORMLU ÇATILAR

Şed ve monitör çatı sistemleri, belirli lineer düzlemlerin çeşitli düzenlerde bir araya gelmesiyle oluşturulmaktadırlar. Oysa kabuk tipi eğrilikli örtü sistemlerinde, örtüyü oluşturan düzlem birimleri lineer değildirler. Bütün örtü sistemi boyunca bir süreklilik vardır. Bu nedenle diğer örtü sistemlerinde olduğu gibi bölgesel yükseltiler yoktur. Kabuk tipi eğrisel formlu çatı sistemlerinde başta betonarme olmak üzere çelik, ahşap, alüminyum, plastik ve cam gibi malzemeler kullanılabilmektedir.
Büyük açıklıklı sanayi yapılarında çatı örtüsü, iç üretim mekanını dış mekandan ayıran, iç çalışma ortamında, çalışanlar ve üretim sistemi için gerekli konfor koşullarını sağlamak üzere, yapı bünyesini ısı, su, nem, termal gerilmeler ve radyasyon gibi dış ortam koşullarının zararlı etkilerinden koruyan, yatay yapı öğesidir.
Bir örtü olarak çatı, işlevine göre bir veya daha fazla katmandan oluşabilmektedir. Temel olarak büyük açıklıklı sanayi yapılarında çatı örtüsü, ısıya dirençli, su, ses ve kire karşı dayanıklı, rüzgar penetrasyonuna karşı dirençli, etki eden tüm yüklere karşı mukavim ve bu özelliklerini ortalama 50 yıl kaybetmeyecek ömürlülükte olması gerekmektedir.
Günümüzde yapı teknolojilerindeki gelişmeler ve yeni yapı ürünlerinin özellikle yalıtım malzemelerinin gelişimi Türkiyede büyük açıklıklı sanayi yapılarının çatı örtülerinin oluşumunda uygun ve hızlı çözümler getirmektedir.
Son yıllarda Türkiye’ de büyük açıklıklı sanayi yapılarının çatı örtü oluşumlarında en sık kullanılan ürünler ve detaylar aşağıdadır ;
Katmanları taşıyan, alt yüzeyi oluşturan döşeme plakası
Astar
Buhar kesici, basınç ayarlayıcı ve dengeleyici
Isı yalıtımı
Su yalıtımı
Bu katmanların dizilişi sistem çözümüne göre değişebilmektedir. Günümüzde bu katmanlardan oluşan hazır çatı panelleri (sandviç) oldukça sık kullanılmaktadır. Yeni geliştirilen bir su izolasyon malzemesi üzerine koruma yapılmasına gerek kalmadan, yürünebilir bir yüzey oluşturabilmektedir.

KALICI KALIPLAR

KALICI KALIPLAR
Beton döküm işlemi tamamlandıktan sonra sökülmeyerek yerinde bırakılan kalıp sistemidir. Farklı malzemelerden (ahşap, metal, tuğla, betonarme, plastik vb.) yapılabilmektedirler. Yatay yapı elemanlarının yapımında kullanılan kalıcı kalıplara örnek olarak filigran kalıcı döşeme kalıpları gösterilebilmektedir. Hızlı ve kolay montaj imkanı, donatı, beton ve zamandan tasarruf sağlayabilen bu sistem, kalıpsız ve iskelesiz döşenebilmekte, ısı, ses ve yangın izolasyonu sağlayabilmektedir. Pürüzsüz alt yüzeyi sayesinde sıvaya gerek olmadan boyama imkanı tanımaktadır.
Filigran döşeme kalıp sistemi, düşey elemanlar ile birlikte yerinde dökme beton ile birleştiğinde, monolitik bir yapı oluşturmakta ve statik süreklilik sağlamaktadır. Aynı nedenle, taşıma ve ek yerleri stabilite sorunlarına da çözüm getirebilmektedir.
Sanayi tesislerinde, yüksek yapılarda, döşeme kalıbı iskelesinin yapımının ve kalıp sökümünün zaman ve maliyet açısından olumsuz olması durumunda uygulanabilmektedirler.
Filigran döşeme kalıp sistemi, düşey elemanlar ile birlikte yerinde dökme beton ile birleştiğinde, monolitik bir yapı oluşturmakta ve statik süreklilik sağlamaktadır. Aynı nedenle, taşıma ve ek yerleri stabilite sorunlarına da çözüm getirebilmektedir. Sanayi tesislerinde, yüksek yapılarda, döşeme kalıbı iskelesinin yapımının ve kalıp sökümünün zaman ve maliyet açısından olumsuz olması durumunda uygulanabilmektedirler.
Düşey yapı elemanlarında da kalıcı kalıplar kullanılabilmektedir. Kalıplar, karşılıklı iki levhanın, mesafe ayarı ayırıcıları ve özel çivilerle birleştirilerek yatay sıralar halinde eklenmesi ile oluşturulmakta ve iç boşluğa donatı montajı ve beton dökümü yapılmaktadır.
Son yıllarda petro-kimya sanayisindeki gelişmeler sonucu plastikten yapılmış kalıcı kalıp sistemleri oldukça sık kullanılabilmektedir.